Bayraktar ; “Basın Özgürlüğünü Ayrı Bir Özgürlük Olarak Değil,Düşünce Özgürlüğü İçinde Düşünmek Daha Gerçekçi Olur.”

Bayraktar; “İfade Özgürlüğü İhlali , Demokrasi Üzerinde Üşütücü Etki Yaratır”

Girne Amerikan Üniversitesi ( GAÜ) İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr.Ümmü Altan Bayraktar , 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü ile ilgi açıklamalarda buludu.

Bayraktar, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde dünyanın dört bir yanında kutlamalar ve toplantılar düzenlenmekte olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler (BM), 20 Aralık 1993’te özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul ettiğine değinen Bayraktar, bu noktada GAÜ öğrencilerinin gün ile ilgili düşüncelerini öğrenmek adına İletişim Fakültesi öğrencileri ile birlikte yarattıkları tartışma ortamını kampüse taşısıklarını ifade etti.

Bu çerçevede; Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ‘Basın Özgürlüğü’ konulu röportajlar gerçekleştirdi. GAÜ akademisyenleri ve öğrencileri , Dünya Basın Özgürlüğü Günü ile ilgili İletişim Fakültesi öğrencilerine açıklamalarda bulundu.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Ümmü Altan Bayraktar, basın demokrasiyi yaşatmanın ve geliştirmenin en önemli araçlarından birisi olarak bu rolünü yerine getirebilmesi için halk adına siyasal otoriteleri denetleyecek, kamunun gözcüsü rolünü üstlenecek, toplumdaki farklı sesleri çoğulculuğu yansıtacak biçimde bir siyasal arena işlevi görmesi gerekliliğine vurgu yaparken; basının, demokratik bir toplumdaki işlevini yerine getirebilmesi, dolayısıyla demokrasinin işleyip gelişebilmesi için özgür bir ortamda çalışması gerekir dedi. İfade özgürlüğünün ihlalinin demokrasinin sağlığı üzerinde üşütücü bir etki yapacağını da belirten Bayraktar, veriler basın özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelerin birçok coğrafyada devam ettiğini söyledi.

Bayraktar ayrıca, basın özgürlüğünün yalnızca gazeteciler için özgürlük değil, herkesin demokratik bir toplumda yaşamasının en önemli garantisi olduğunu belirtirken,  10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 18. ve 19. Maddelerinde; haberleri fikirleri aramak, almak, yaymak ifadeleriyle haber alma hakkını resmen tanımış olduğunu, basın özgürlüğünün ayrı bir özgürlük olarak değil, bu özgürlüğü düşünce özgürlüğü içinde düşünmenin daha gerçekçi olacağını belirtti.