HUKUK FAKÜLTESİ

Haberler

GAÜ'DEN

“Türk Hukukunda Ayrımcılık Yasağı” Konulu Seminer GAÜ’de Gerçekleşti

“Türk Hukukunda Ayrımcılık Yasağı” Konulu Seminer GAÜ’de Gerçekleşti

Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren GAÜ Yönetim Kurulu Üyesi ve Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Hossein Sadri, GAÜ’nün 2015-2016 Akademik yılının temasının “İnsan Hakları ve Çocuk Hakları” olduğuna vurgu yaparak, organizasyonun bu noktada önem arzettiğini belirtti. Sadri, bu yüzde insan ve çocuk hakları konusunda önemli çalışmalar yapmış akademisyenleri ve sivil toplum örgütlerini GAÜ’ye davet etmeye devam ettiklerini söyledi.


 


Sadri konuşmasının devamında, “  2015-2016 akademik etkinlikleri kapsamında bugün gereçekleştirdiğimiz seminerde, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül “Türk Hukukunda Ayrımcılık Yasağı” konulu seminer verecektir. Işıl hocamız, İnsan Hakları Hukuku Araştırma Merkezinde görev yapan, aynı zamanda faaliyetleri ve yayınlarıyla da bilinen; özellikle ayrımcılık konusunda çalışmalarıyla benimde yakından takip ettiğim değerli bir hocamızdır. Öncellikle ben teklifimizi kabul edip okulumuza geldiği için çok teşekkür ederim. Öğrencilerimize de ilgi gösterip geldikleri için çok teşekkür ederim” dedi.


 


İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül gerçekleştirmiş olduğu sunumunda, Ayrımcılık yasağını açık ve ayrıntılı olarak düzenleyen bazı yasaların olduğunu ve bunlardan bazılarının medeni ve siyasi haklar sözleşmesi, ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması sözleşmesi ve kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi olduğunu ve Türkiye’nin bunların tamamına taraf olduğunu söyledi.


 


Gül konuşmasınının devamında, “Ayrımcılık yasağı konusunda konuşurken bilmemiz gereken kavramlar var. Bunlar ayrımcılık, eşitlik yasağı, fırsat eşitliği, sonuçlarda eşitlik ve de eşitsizliği gidermeye yönelik özel tedbirler. Mevcut yasa tasarısında farklı ayrımcılık türleri var. Biz genelde ayrımcılığı farklı muamele zannederiz. Halbuki bazen bir kişiye, başka bir kişiye davrandığınız gibi davranırsak da kişi hak ve özgürlüklerinden yararlanamaz. Mesela görme engelli bir öğrenciye ben görsel sunumu okumazsam, o öğrenci sunumda yazanlardan yararlanamaz. İnsan hakları ayrımcılık yasağında amaç, her bir birey hak ve özgürlüklerden eşit ve aynı ilgiyi hak ediyor”.


 


“İspat sorununa değinecek olursak da mesela Türkiye’de aleviyseniz ya da eşcinselseniz ayrımcılığa uğruyorsunuz. İnsanların bu konuda hassas olduğunu da biliyorsunuz. Ve siz ayrımcılığa uğradığınızı biliyorsunuz ama nasıl kanıtlaycaksınız? Kesinlikle kanıtlayamazsınız. Biliyosunuz Türkiye’de temel ispat kuralı; herkes iddasını ispatla mükelleftir. Ben eşcinsel olduğum için ayrımcılığa uğradığımı iddia ediyorum. Asla kanıtlayamam. Bu nedenle ayrımcılık söz konusu olduğunda ispat yükünün yer değiştirmesi gerektiğini, eğer mevzuatta ispat yükü yer değişmemişse o mevzuatın asla geçerli olamaycağını söyleriz” dedi.