SAĞLIKLI BESLENMENİN PÜF NOKTALARI KONUŞULDU

Haberler

GAÜ'DEN

SAĞLIKLI BESLENMENİN PÜF NOKTALARI KONUŞULDU


 

 “Tabağınızın yarısını sebze ve meyvelerden oluşturun”

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ)  Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Uzman Diyetisyen Neşe Ormancı sağlıklı beslenme konusunda sosyal medyada dolaşan karışık ifadeler içeren tavsiyelerden farklı olarak anlaşılabilir ve basitçe uygulanabilir sağlıklı yaklaşımlara vurgu yaptı.  

Ormancı'nın, “Tabağınızın yarısını sebze ve meyvelerden oluşturun.” söylemiyle belirlenen temel öngörüsü bu yaklaşımın ana prensibini oluşturmakta. Özlem Demircioğlu'nun sorularını GAÜ Medya için yanıtlarken “ Besin öğeleri, besin türleri aracılığıyla bedenin ihtiyacı kadar alınmadığında ya da alınamadığında, yetersiz beslenme ortaya çıkar. Bu aşamada; Sağlıklı bir vücudun dengede kalabilmesi ve devamlılığı riske girer. Enerji metabolizmasının verimlilikle çalışmaması, özellikle kronik hastalıklara zemin oluşturabilir. Bu anlamda; Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen kronik hastalıkların ilerlemesini önlemek, semptomlarını ve komplikasyonlarını en hafif düzeyde tutmak için hastalığa uygun beslenme planı uygulamak büyük önem taşıyor.” değerlendirmesini yapan GAÜ Akademisyeni Uzman Diyetisyen Neşe Ormancı, 'neler yapılması' gerektiğini de şöyle anlatıyor: “ Bence de ölçü şudur: İmkanlar elverdiğince, tabağınızın dörtte birini tahıllar kaplasın. Tam tahıllı ürünler, buğday, kinoa, yulaf, esmer pirinç ve onlardan yapılan yiyecekler kan şekerini düzenlemede beyaz ekmekten ve pirinçten daha etkilidir. Yine dörtte bir (¼ ) oranında protein tüketin. Balık, tavuk, fasulye, fındık ve ceviz protein bakımından zengindir. Bunları, salatanıza katabilir ya da sebzenizin yanında servis edebilirsiniz. Kırmızı eti ise sınırlandırarak tüketin. Sosis, salam gibi işlenmiş etlerden uzak durun. Çeşitlilikle, daha çok sebze yiyin. Patates ve patates kızartması sebzeden sayılmaz, çünkü; patates fazla tüketildiğinde kan şekerini yükseltir. 'Her renkten' meyve için de tereddüt etmeyin.”