ÖZDEMİR, “HEPİMİZİN DİLEĞİ EĞİTİMİN YÜZ YÜZE YAPILABİLMESİ”

Haberler

GAÜ'DEN

ÖZDEMİR, “HEPİMİZİN DİLEĞİ EĞİTİMİN YÜZ YÜZE YAPILABİLMESİ”


Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Basın Yayın Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Özdemir, katıldığı canlı yayın programında yükseköğretimin geleceği ve sosyal mecralarda haber yayınlarında hassas olunması gereken konular hakkında açıklamalarda bulundu. KKTC Yükseköğretiminin ve GAÜ’nün, Pandemi sürecinde başlayacak olan yeni Akademik yılı ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Muharrem Özdemir, sosyal medyanın erişilebilirliğinin artmasından dolayı, artık çok küçük yaşlardan itibaren her türlü paylaşım ve haberlere ulaşılabildiğini belirterek,  medya kuruluşlarının yayımladıkları haber ve bilgilere daha hassas yaklaşması gerektiğini vurguladı.  Özdemir, bu durumdan dolayı, sosyal medyada yayınlanacak haberler ile, basılı medyada yayınlanacak haberlerin seçilerek yayınlanması gerektiğini ve yaş guruplarının erişilebilirliği doğrultusunda gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Özdemir konuşmasının devamında, KKTC Yükseköğretiminin Pandemi süreci sonrasındaki süreç hakkında yaptığı açıklamasında, eğer her şey yolunda giderse, YÖK, YÖDAK ve Milli Eğitim Bakanlığının aldığı karar doğrultusunda, GAÜ olarak yüz yüze eğitime hazır olduklarını belirterek, devamında şunları söyledi;

“Girne Amerikan Üniversitesi olarak yeni sürecin getirebilecekleri noktasında hazırlıklarımızı tamamladık. GAÜ olarak, hem sınıflarda hem de dijital mecrada eğitimlerin yapılabileceği alt yapı durumda. 12 Ekim tarihi itibariyle iki farklı eğitim modelinde de eğitime başlamaya hazırız.  Hepimizin dileği eğitimin yüz yüze yapılabilmesi. Bunun başta öğrenciler için önemi çok büyükken, bunun yanında KKTC ekonomisi için olan önemi de göz ardı edilemeyecek boyuttadır. Özellikle yükseköğretimde normalleşmeyi getirmezsek, ülke olarak ekonomik anlamda büyük bir sıkıntıya gireceğiz” dedi. 

Özdemir konuşmasının devamında ise, GAÜ’nün KKTC’nin   ilk özel üniversitesi olduğunu ve bu yıl 35. yılını kutladığını belirterek, bu yıl ABD’nin Arizona Eyaletinde bulunan devlet üniversitesi, Arizona Üniversitesi ile Global Kampüs ortaklığına imza attıklarını belirterek, hayali ABD’de eğitim almak isteyen ve gidemeyecek olan öğrenciler için büyük bir fırsat yarattıklarını ifade etti. Özdemir devamında;

“Arizona Üniversitesi, dünya sıralamasında ilk 100 üniversitede yer alıyor. Burayı tercih edecek öğrencilere, GAÜ Kampüsünde kurulmuş olan ayrı kampüs alanında aynı eğitimi isterlerse yüz yüze alabilme şansını da sunuyor olacağız. Bunun yanında, Arizona Üniversitesi’nin yıllık Lisans eğitim ücreti 30 bin Dolar iken, öğrencilere bizler bu eğitimi 7 bin dolara alabilme fırsatı sunuyoruz.”

Bunun yanında, GAÜ 35. Yılına özel KKTC Liselerinden mezun olan üniversite adaylarına, Pilotaj ve Eczacılık bölümleri hariç tüm bölümlerde %90 karşılıksız ve kesintisiz burs imkanı sunuyor. Ayrıca, yıllardır sürdürülen Karpaz bölgesine özel %100 burs fırsatımızda devam etmektedir. Bu yıla özel master ve doktora programlarına da özel indirim kararı alınmıştır. GAÜ Mezunlarına ve KKTC vatandaşlarına özel master programlarımız 1.800 EURO, Doktora programlarımız ise 5.000 EURO şeklindedir.

Girne Amerikan Üniversitesi olarak bu kararları almamızın nedeni, 35. Yılımızın yanında, ekonomik olarak zor süreçlerden geçen halkımızın kaliteli eğitim fırsatından yararlanabilmesi.” Dedi.

Programın devamında yönetmenliğini üstlendiği belgesellerle ilgili de açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Muharrem Özdemir, “Girne Amerikan Üniversitesi ve KKTC’deki basın kuruluşlarıyla ortaklaşa yürüttüğümüz belgesel çalışmalarına Kıbrıs Türkü’nün vermiş olduğu mücadele ve ada üzerinde yaşanan gerçekler unutulmasın diye başladık. Yapmış olduğumuz çalışmalar, birilerini öteki kılmak yada düşmanlık aşılamak için değil. Aksine savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu, ada üzerinde yaşanan acıların bir daha yaşanmaması için geçmişten geleceğe ışık tutan ve tedbirli davranmamızı gerektiren durumları göz önüne sermek için bu tür çalışmaları yürütüyoruz. Doğu Akdeniz’de ve Ege’de yaşananlar bizim bu çalışmaları yapmamızın ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Savaşın kazananı hiçbir zaman olmadı, olamayacak. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimindeki siyasi iradenin emperyalist güçlerin maşası konumunda hareket etmeleri ne yazık ki yine bölgedeki sıcak çatışmaların ayak seslerini yeniden gündeme getirdi. Temennimiz adada ve bölgemizde hiçbir şekilde savaşın yaşanmaması. Çıkan çatışmalarda ne bir Türk annesi nede bir Rum annesi ağlasın istemiyoruz. Adadaki zenginlikleri paylaşmak ve Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile ortak hareket edip birlikte yürümek varken maalesef Rum ve Yunan siyasiler emperyalist güçlerin maşası oluyorlar. İstanbul kadar nüfusa sahip olmayan bir ülke emperyalistlerin kışkırtmasıyla tıpkı 1963-1974 yılları arasında yaşananların benzerini yaşatma derdine düştüler. Olmayan güçleriyle hak etmedikleri fakat hayal ettikleri şeyleri hak sanıp gasp etme derdine düştüler. Eğer Türk Ordusu adada olmamış olsaydı bu durumda neler yaşanabilirdi düşünmek bile istemiyorum. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyetinin Garantörlüğünün devam etmesi gerekliliğini net bir şekilde bu aşamada da bir kez daha yaşayarak görüyoruz. Hal böyleyken yakın zamanda seçime girecek olan ülkemizde Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin siyaset üstü düşünülerek seçim propagandalarına alet edilmeden hareket edilmesi gerekmektedir. Eğer Türk hükümeti ile ortak hareket edemediğimiz veya ayrıştığımız konular varsa bunu kamuoyunda tartışmak yerine kapılar ardında konuşmayı tercih etmeliyiz. Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım siyaset üstü düşünüp tek çıkış kapımız ve ebedi güvencemiz olan Anavatanımızla kavga etmenin veya orayı gücendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Kritik süreçte basımızın da hassasiyetle davranarak süreci haklı ötekileştirmeden, bölmeden, birleştirici içerik üretimiyle bir arada tutma görevini üslenmesi gerekmektedir” dedi.

Eğitimden sosyal yaşama içinden geçtiğimiz zorlu sürecin ortak hareket edilerek aşılması ve yeni dönemde üniversitelere devlet katkısının artması temennisinde bulunan Özdemir, tedbirli normalleşmeye geçmenin eğitim öğretim için de ekonomi içinde gerekliliğine vurgu yaptı.