GAÜ AKADEMİSYENİ AIDS HAFTASINA DİKKAT ÇEKTİ

Haberler

GAÜ'DEN

GAÜ AKADEMİSYENİ AIDS HAFTASINA DİKKAT ÇEKTİ

Girne Amerikan Üniversitesi  Hemşirelik Yüksek Okulu, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hatice Sütçü Çiçek, AIDS Haftası ile İlgili Açıklamalarda Bulundu.

Prof.Dr. Hatice Sütçü Çiçek yaptığı açıklamada, 1981 yılında HIV/AIDS’in ilk olarak tanımlandığının ve üzerinde en fazla çalışılan enfeksiyon hastalıklarından biri olduğuna dikkat çekti. Özellikle HIV’in farklı bulaşma yollarının olmasının, fırsatçı enfeksiyonlar sonucu yaşanan olumsuzlukları, tedavide kullanılan ilaçların pahalı olması ve HIV pozitif bireylerin toplum içindeki uyum sorunlarının günümüzde halen yaşandığını belirtti.

 

Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılı içerisinde "Durumunuzu Tanımak" teması altında Dünya AIDS Günü`nde etkinlikler planlamakta olduğunu belirten Çiçek, “Dünya Sağlık Örgütü çerçevede bireylerin HIV enfeksiyonu için testlerinin yapılması, HIV önleme çalışmalarının yürütülmesi, HIV pozitif ve AIDS olanların tedavi ve bakım hizmetlerine ulaşmalarının sağlanması, savunuculuk rolü içerisinde öncelikle politikacıların konuya ilgisi çekilerek herkes için sağlık çalışmaları teşvik edilmesi planlanmaktadır. HIV(+)/AIDS son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılmıştır.Ancak  Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) ve Dünya Sağlık Örgütü`ne göre; dünyada 2016 yılı içinde yaklaşık 1.8 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, 36,7 milyon HIV-enfeksiyon olgunun bulunduğu ve 1 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir. Bu vakaların 34,5 milyonu erişkinlerden, 2,1 milyonun ise 15 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır. Vakaların 17,8 milyonu kadın, 16,7 milyonu erkektir. Ülkemiz de ise HIV/AIDS hasta sayısının arttığı bildirilmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı`nın verilerine göre, 2017 yılında vakaların 2844`ü HIV pozitif, 121`i AIDS hastasıdır” dedi.

 Prof.Dr. Hatice Sütçü Çiçek, “HIV (Human Immmunodeficiency Virus),  İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü Olarak Adlandırılan Bir Hastalık Etkenidir”

 

Çiçek, “HIV (Human Immmunodeficiency Virus),  İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan bir hastalık etkenidir. Virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur. HIV’in tedavisi oldukça önemlidir. Zira tedavi altına alınan bireyler yaşamları boyunca AIDS evresine geçmezler. AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome), Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu;  HIV pozitif olan vakaların enfeksiyon nedeni ile bağışıklık sisteminin zayıfladığı son evredir.HIV/AIDS`in bulaş yollarını, HIV pozitif kişi ile korunmasız (kondom kullanılmadan) yapılan her türlü (oral, vajinal, anal) cinsel ilişki, HIV enfekte enjektörlerin ortak kullanımı, steril edilmemiş cerrahi malzeme kullanımı, enfekte kan ve kan ürünleri, HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme olarak sayılabilir” dedi.

 

T.C. Sağlık Bakanlığı`nın verilerine dikkat çeken Prof.Dr. Hatice Sütçü Çiçek, “T.C. Sağlık Bakanlığı`nın verilerine göre, 2017 yılında HIV pozitif kişilerin ve AIDS vakalarının olası bulaş yolu incelendiğinde; % 45.3`ü cinsel ilişki ile, % 3`ü damar içi madde kullanımı veya anneden bebeğe geçiş ile oluştuğu görülmektedir. Bilinenin aksine; HIV sadece, kan, semen ve vajinal salgılar yoluyla geçiş yapmaktadır. Günlük ve iş yaşamındaki sosyal iletişim sırasında, el sıkışarak, kucaklaşarak, sarılarak veya öpüşerek geçiş söz konusu olmayacağı gibi öksürme, ter, gözyaşı, hapşırma, idrar, dışkı, sivrisinek-böcek ısırıkları, para alışverişi, ortak kullanılan mutfak eşyaları (tabak, bardak, kaşık vs.) tuvalet, yüzme havuzları, banyo kabinleri, giysiler, yiyecek ve içecekler ile de geçiş gerçekleşmez” dedi.

 

            HIV için risk gruplarına değinen Çiçek, “HIV pozitif kişinin partneri olanlar, korumasız cinsel ilişkiye girenler, riskli temas öyküsü bulunan kişiler, damar içi madde bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı olanlar, erken yaşta güvensiz cinsel ilişki deneyimi yaşayan adölesanlar, HIV pozitif gebelerin bebekleridir. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır. Halk Sağlığı açısından Sağlığı Geliştirme Programları kapsamında birincil koruma tedaviden daha etkili ve ucuzdur. Bunun için tüm bireylerin HIV/AIDS konusunda eğitimi, ihtiyacı olanlara danışmanlık hizmetlerinin verilmesi önemlidir” dedi.