GAÜ TIP FAKÜLTESİ KURUCU DEKANI PROF. DR. AYTAÇOĞLU, DİYABET HASTALIĞINA DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMADA ...

Haberler

GAÜ'DEN

GAÜ TIP FAKÜLTESİ KURUCU DEKANI PROF. DR. AYTAÇOĞLU, DİYABET HASTALIĞINA DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMADA ...

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Barlas N. Aytaçoğlu, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ile ilgili, diyabet hastalığına dikkat çekecek açıklamada bulundu.

Prof. Dr. Aytaçoğlu açıklamasında, diyabetin uzun yıllardan beri insanlarla birlikte olan bir hastalık olduğunu belirterek, özellikle son yıllarda hızlı bir şekilde yaygınlaştığını vurguladı. Aytaçoğlu açıklamasının devamında ise şunları söyledi;

“2004 yılında yayımlanmış ve bir tanesi de 2017 de yayımlanmış araştırmalar doğrultusunda, 2030 yılında ki beklentiler hesaplanmış. Günümüzde yaklaşık 174 milyon insan diyabet hastasıyken, bunun 60 yaşın üzerinde bulunan kısmının, 2030 yılında iki katından daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Diyabet kronik, vücudu yıpratıp yıkan bir rahatsızlık olduğu ve yıllarca sürdüğü için, hastalar bununla  yaşamak zoruda kalıyorlar. Diyabet sonucunda bazı hastalar,  gözlerini, böreklerini, kolarını ve bacaklarını kaybedebiliyorlar. Diyabet, damarlar da sertleşmeyi hızlandırıyor ve bunun sonucunda, kalp ve damar hastalıklarından felç durumuna kadar ilerleyebiliyor.”

Aytaçoğlu: “30 yaşından Sonra Hastalığa yatkınlık Oranımız Artmaktadır”

“Diyabet aslında 2 tiptir. Bunlar Tip 1 Diyabet ve Tİp 2 Diyabet şeklinde isimlendirilir. Çocuk yaşta başlayan diyabette, genellikle çocukluk yaş döneminde  insanlar muayene oldukları için, tanı daha erken ortaya çıkabiliyor ve tedavi süreci başlıyor. Yetişkinlerde durum farklı. Yetişkinler diyabet olduğunu uzun yıllar bilmiyorlar. Bunu anlamanın tek yolu  ise, check-up dediğimiz programları yaptırmak. En azından açlık kan şekerine ve insilün seviyesine baktırmak. 30 yaşından sonra ya da hastalarda yatkınlık dediğimiz durumlar, hastanın kilolu olması, beslenme alışkanlıklarının doğal sistemdeki beslenme üzerinden olmaması  gibi bir kaç faktör  varsa, bu insanların diyabet yönünden kontröle gitmeleri çok önemlidir.”

KKTC’de de ki diyabet hastalarının dünya değerlerinde eşit düzeyde giitiğini görüyoruz. Bir istatistiğimiz yok aslında; ama, küçük bir toplum olmamızın da bir avantajı var. Biz daha kolay kontrol sağlayabilirz, yeter ki etkin ve kararlı bir süreç yaratalım.

Aytaçoğlu: “Arabaya Çok Bağımlıyız”

Arabaya çok bağımlıyız. Halbuki yürümemiz  gerekli. Mutlaka egzersiz yapmak lazım. İnsanoğlunun vücudu; daha doğrusu yüksek omurgalı canlılarının hepsinin vücudu hareket etmeye  programlanmıştır. Ama biz bu kısmını hep ihmal ediyoruz. Dünya üzerinde yaşayan gelişmiş bir tür olmamıza ragmen, yapmamız gerekenleri yapmıyoruz. Bu da bize ciddi sıkıntılar olarak geri dönüyor ve diyabet de bunlardan bir tanesi.