Vakıflar İdaresi Kararına Girne Halkından Tepki

Haberler

GAÜ'DEN

Vakıflar İdaresi Kararına Girne Halkından Tepki

Vakıflar İdaresinin yeşil alan ve zirai amaçlı olarak kullanılan arazileri yatırım amacıyla imara açmasına yönelik kararı ile ilgili tepkiler artıyor.

Artan yapılaşma ve çarpık kentleşme tehdidi ile günden güne betondan kaleye dönen Girne, Vakıflar İdaresinin kararı ile yeni bir çevre felaketi ve çarpık yapılaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalmak üzere.

Girne Amerikan Üniversitesi’nin zirai amaçlı kirasında bulunan ve içerisinde üniversiteye bağlı Çevre Bilimleri Araştırma Enstitüsü bulunduğu Girne’de ender ve bakir kalmış yeşil alan içerisinde bulunan yüzlerce yıllık anıt zeytin ağaçları, yüzün üzerinde zeytin, incir ve narenciye ağacı Vakıflar İdaresinin almış olduğu karar uygulamaya geçerse kesilecek.

Girne halkı Vakıflar İdaresinin almış olduğu karara karşı tepkilerini ortaya koyarlarken yatırım, gelişim ve turizmin çevreyi yok etmek yerine koruyarak uygulanması gerektiği görüşünde birleşerek turizm başkenti Girne’de yeni bir çevre felaketine neden olacak kararın geri çekilmesi gerektiğine vurgu yaptılar.

Zaten doğada yeşillik kalmadı, bence bu bölge harap edilmemelidir. Her taraf betonlaştı, yeşili korumak lazım.

Arif Akbalıkçı Yaş:80 Esnaf

Doğanın kaybolmasını tercih etmiyorum. O zeytin ağaçlarının kesilmesini asla kabul etmiyorum. Bu demek olmuyor ki yeniliğe karşıyım. Fakat yelliği yıkarak değil de boş araziler üzerine olmalıdır. 100-200 yıllık olan bu ağaçların kesilmesi günah olur.

Cemil Demircan Yaş:59 Emekli

Yeşillik göze hitaben olsun sağlık açısından olsun her zaman ihtiyaç olan bir şeydir. Beton yığınlarının yapılması ile daha rutubetli ve sıkıntılı ortamlar oluşur. Doğanın tahrip edilerek betonlaştırılmasına kesinlikle karşıyım.

Deniz İpek Yaş:22 Serbest Meslek

Bence doğal kalması gerekmektedir. Zeytin ağaçları yerinde kalmalıdır. Şuanda etrafınıza baktığınızda yeşil alan gözemekteyiz. Geçmişte Kıbrıs yeşil ada olarak isimlendirilen bir adaydı. Şu anada ise yıkıntıdan ve beton binalardan oluşmaktadır. Ayrıca bir şey daha eklemek isterim, Esentepe taraflarına bakıldığında yüzlerce ev inşasıyla karşılaşabilirsiniz. Ve bunların bir çoğu yarım halde durmaktadır. Bunların yanında şehrimizin içerisinde bulunan böyle nadide yerlerin kesinlikle korunması gerektiğini düşünüyorum.

Şenol Vardar Yaş:50 Uçuş Harekat uzmanı

Buna benzer bir çok tahrip edilen alanla karşılaşabiliyoruz. Bu yalnızca birisi. Şehir merkezinde kalan nadide yerlerden birisi olan ve tarihi zeytin ağaçlarının bulunduğu alanın betonlaştırılmasına kesinlikle izin vermemeliyiz.

Tarık Apiş Yaş:47 İnşaat sektörü

Şehrin içinde Kıbrıs’ın simgesi olan zeytin ağaçlarını görebildiğimiz nadir bir yer bu bölge. Bu bölgeyi de kaybedersek kültür mirasımız olan zeytine olan ilgimizi de kaybetmişiz demektir. Bunun için herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum ve kesinle bu bölgenin korunması taraftarıyım.

Turgut Uluhan Yaş:71 Emekli Memur

Benim düşüncem bu tür doğa katliamlarına devletin kesinlikle engel olması gerektiğini düşünüyorum. Bir ülke; bir şehir, mutlaka gelişime açık olmalıdır. Ancak bu şekilde tarihi doğal dokuya zarar vererek değil, aksine doğal doku ile bütünleşik bir şekilde olmalıdır.

Yavuz Ekmekci Yaş:42 Esnaf

Ben kesinlikle devletin doğaya ve tarihi dokuya duyarlılığını yitirdiği düşüncesindeyim. O bölgedeki vakıf arazisi üzerine yapılacak olan beton binaları geçtim, şuan gelen turistlerin ilk gördüğü yerlerden birisi olan liman bölgesi tam anlamıyla rezalet durumda. 30 yıldır bu bölgede yaşıyorum ancak limanımızın güzelleştirilmesini geçtim; her geçen gün daha da kötü hal almaktadır. Çevreye daha duyarlı bir devlet istiyoruz.

İsmini vermek istemeyen Yaş:54 esnaf

Girne’nin doğa harikalarından birisi olan zeytin ağaçları KKTC’ye en çok turist çeken doğal güzelliklerden birisi. Bu şekilde merkeze yakın alanlarda bulunan doğal güzellikleri korumalı ve kesip yıkmamalıyız.

Arzu Karakurt Yaş:22 Öğrenci

Girne’nin merkezinde bulunan doğa harikası zeytin ağaçlarının kesilmesinin bir doğa katliyamı olduğunu belirterek, devletin bu tip olaylara karşı daha duyarlı olası gerektiğini savunmaktayım. Her gün önünden geçtiğim bu bölgenin betonlaştırılması beni gerçekten üzer. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı olmasını bekiiyorum.

Sezer Karabulut Yaş:24 Öğrenci

Çevre ve doğayı değersiz meta olarak görme eğiliminin toplumsal kimlik ve kültürde yaratacağı ve/veya yıllardır yarattığı deformasyonu ile yıkımı görememek topluma yön verme misyonu bulunan kanaat önderlerinin vizyon sahibi olmadıklarının da bir göstergesi. Doğaya ve çevreye sahip çıkmak toplumsal kimlik ve kültür yanında tarihe de sahip çıkmaktır. Yeni kuşaklarrı kimliksiz bırakacak çevre katliamlarına yol açacak her türlü kararı kınıyorum.

Derviş Refiker Yaş 35 Sosyolog-Öğretim Görevlisi