Hümanizm Hayvanların Ruh Sağlığını Bozdu

Haberler

GAÜ'DEN

Hümanizm Hayvanların Ruh Sağlığını Bozdu

KKTC’de ilk kez Girne Amerikan Üniversitesi Kıbrıs Yerleşkesi Karmi Kampüs’te düzenlenen 16. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi “İnsan ve Hayvanlarda Psikolojik Etkileşim” konulu sunum ile sona erdi.

Girne Amerikan Üniversitesi Kıbrıs Yerleşkesi Karmi Kampus Uluslar arası Kongre Merkezi Spectrum Hall’de gerçekleşen kapanış oturumuna İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıkları ve Psikoloji uzmanı öğretim görevlisi Prof. Dr. Tamer Dodurka konuşmacı olarak katıldı.
“İnsanın Evrimleşme Süreci İnsan Hayvan İlişkisini Çıkar İlişkisine Döndürdü”

İlkel çağlarda insanoğlunun hayvanlardan korktuğu ve saygı duyduğunu belirten Prof. Dr. Dodurka, insanın otoburluktan etoburluğa geçişi ve özellikle köpeği evcilleştirmesiyle hayvanı sömürmeye başladığını ifade etti. İlkel çağlarda insanoğlunun hayvana duyduğu korku ve saygının duvar resimleri ve ilk çağlara ait kalıntılarda çıkan heykellerde görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Dodurka, insanın güçlenmesi ve evrimleşme sürecinin korku ve saygıya dayanan insan hayvan ilişkisinin yerini çıkar ilişkisine bıraktığını söyledi.
“Hümanizm Hayvan Ruh Sağlığını Bozdu”

İnsan aklının yüceliği temeli ile 19.yy’da zihinsel dünyaya egemen olan Hümanizmin akımının hayvanı statü olarak insandan çok aşağıda kabul etmesinin hayvan hakları ve hayvan ruh sağlığına olumsuz etkileri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Dodurka, söz konusu dönemde hayvan haklarını koruma dernekleri yanında hayvan sağlığı ile ilgili merkezlerinde kurulmasına izin verilmediğini belirterek hayvan hakları savunucularının afaroz edildiğini ifade etti. İnsan için üretilenin hayvan için kullanılamayacağı inanışının yoğun uğraşlar ve filozofların ortaya koyduğu yoğun kuramsal çalışmalar ile kırıldığını vurgulayan Prof. Dr. Dodurka, çıkar ilişkisi içerisinde anlam yüklenen hayvanların haklarının korunmasının uzun ve mücadele dolu bir süreç ile gerçekleştiğini hatırlattı.
“Kölelik Sistemini Sürdürmek İçin Hayvan Hakları Yok Sayıldı”

İnsan ile benzer hakların hayvanlara verilmesinin kölenin statüsünü de yükselterek kölelik sisteminin devamına olumsuz etki edeceğinden kabul edilmediğine işaret eden Prof. Dr. Dodurka, milli dillerin günümüzde bilimsel üretimde kullanılmaması için yaşanan sürecin benzer olduğunu savundu. Günümüzde gelişmiş ülkelerin siz kendi dilinizde üretmeyin bizim ürettiklerimizi kullanın yaklaşımının köleci toplumun sona ermemesi için hayvanlara haklarını vermeyen zihniyet devamı olduğunu iddia eden Prof. Dr. Dodurka, toplumların günümüzde aşağılanarak ve değersizleştirilerek aynı yöntemle sömürüldüğünü ifade etti.
“Psikoloji Sadece İnsan İçin Değil”

İnsan ve hayvan ruh sağlığı arasındaki etkileşimin tarihinin ilk çağlara dayandığına işaret eden Prof. Dr. Dodurka, günümüz modern insanın evde beslediği hayvan sayısında görülen artışın veteriner hekim ve psikologların birlikte çalışmasını zorunlu kıldığını belirterek insan ve hayvan arasında kurulan iletişim ile etkileşim ile ilgili çalışmaların önemine dikkat çekti. İnsan ve hayvan psikolojisini birbirinden bağımsız düşünmemek gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Dodurka, psikoloji bilimi çalışmalarının sadece insan için olmadığının altını çizdi. Hayvan ruh sağlığının insan psikolojisinden olumlu ve olumsuz etkilendiğini ve ayrıca hayvanını kaybeden bireylerin yaşadığı sorunların çözümünde veteriner hekim ve psikologlara önemli görevleri düştüğünü de belirten Prof. Dr. Dodurka, insan ve hayvan ruh sağlığı arasındaki iletişim ve etkileşimin önemine dikkat çekti.